Mithatpaşa Cad. No:66/6 Tel: 0312-419 38 65 Fax: 0312-419 76 25
Orhon yazıtlarının bulunması ve metinlerinin çözülmesi tarihin önemli olaylarından birisidir. Moğolistan sınırları içinde geniş bir düzlüğe yayılmış olan dikili taş, balbal ve yapı kalıntıları Alman ve Rus bilim adamlarının araştırmalarına kadar varlığından haberdar olunabilmiş değildir.
Üzerlerinde Türkçe olarak ve rünik adı verilen harflerle yazılmış uzun metinler bulunan bu taşlar Asya'nın pek çok yerinde ve özellikle Moğolistan'ın kuzeyindeki Orhon bölgesinde karşımıza çıkar. Bu yazıtların çoğu Göktürk hükümdarları Bilge Kaan ile Kültigin ve onların ünlü vezirleri Bilge Tonyukuk adına dikilmiştir. Dikili taşların üzerine kazınmış olan yazılar da dönemin toplum düzeni, devlet yapısı sanat, yapılan savaşlar ve gelenekler konusunda oldukça geniş bilgiler vardır.
Rünik yazı birbiri ile bağlantısı olmayan tek tek işaretlerden oluşur. Zira taşa kazınan bu işaretleri köşeli çizmek yuvarlak yazı kazımaktan daha kolaydır.
Orhon Nehri kıyısında yeni yazıtların bulunmasıyla bilim dünyasına tanıtılan bu anıtların bir süre hangi dilde yazıldığı çözülemediyse de dil bilimcilerin yoğun çalışmaları sonucu bu yazıldığı Göktürk alfabesiyle yazıldığı ortaya çıkarılmıştır. MS 725 ve 731 tarihleri arasında dikilmiş olmasına ve aradan 1000 yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen bu taşların üzerindeki yazılar hala okunabilmektedir. Ve bu yazıtlar o dönemi anlatan tek belgedir.
Yazılı taşların kaidelerine ve üst bölümlerine kazılmış olan ejder figürleri Çin sanatının etkilerini göstermektedir. Bütün büyük kültürlerde görülen bu ejder figürü hem kutsal hem de korku salan bir simgedir.
Göktürk ve Uygur kültüründe ejder figürü, evreni, yaratıcılığı ve hayatı temsil eden büyük gücün simgesidir.
Kültigin yazıtlarının bulunduğu yerde mermer bir büst ortaya çıkarılmıştır. Kültigin başı olarak bilinen bu büst yuvarlak yüzlü bir portredir. Bir heykel niteliğinde olup başında dilimli bir altın taç vardır.