cc. Milli renkler: Bunlar beyaz ve al(l5) renklerdir. Bu renkler "bayraktan başka herhangi birşey" üzerinde de bulunabilirler. Kanun "milli renkler"den bahsetmektedir, bu itibarla yalnız başına beyaz ve al bu tabire dahil değildir. Fakat aynı şey üzerinde olmasalar bile beyaz ve al rengin yan yana konulmuş olması kafidir. "Bayraktan gayrı herhangi bir şey üzerinde milli renk" deyimine misal olmak üzere iki rengi taşıyan kurdela, iki renkli kokart misal gösterilebilir.
çç. Aidiyet işaretleri: Bayrak, alarnet ve renk Türk Devleti fikrini temsil ettikleri için himaye edilmişlerdir. Bu itibarla Devlete veya muayyen bir daireye aidiyeti ifade eden renk ve işaretlerde bu vasıf görülemez. "Tren vagonları üzerindeki ay-yıldız" hakimiyet alameti sayılmamıştır(l6). Buna mukabil suçun husulü için bayrağın amme müesseselerine ait olması şart değildir(l7).
Bayrağın hakimiyet alameti veya renklerin resmen çekilmesiyle hususi şahıslar tarafından asılması arasında fark yoktur. Fakat cezai himayeyi, resmi makamlarca çekilmiş bayraklara, hakimiyet alametlerine hasreden yabancı kanunlar da vardır. Bu kanunlara nazaran hususi şahısların, herhangi şahsi bir sebeple (mesela düğün, toplantı vesaire) astıkları bayrak ve alametlere vaki tecavüzler himayeden hariç bırakılmıştır(18). Fakat bu fiilin suç sayılması "milli hisler''i rencide eden hareketleri önlemek maksadından ileri geldiğine göre böyle bir tefrikte isabet olamaz. Kanunumuz dost devlet bayraklarına hakarette bayrağın "resmen çekilmiş olmak" şartını aramaktadır (TCK.165). bu kabili izah bir şarttır.
ç) Suçun maddi unsuru: Türk bayrağını, Devletin hakimiyet alametlerini veya milli renklerini "söküp kaldırmak, yırtmak, bozmak herhangi bir suretle tezlil etmek" suçun maddi unsurudur.
Kanun tezlil edici herhangi bir hareketi kafi saymıştır. Bu itibarla kaldırmak, yırtmak, bozmak tabirleri misal kabilindedir. Bu suç "serbest şekilli suçtur"(l9). "Herhangi bir suretle tezlil" ibaresi genişletici yorumu gerektirir. Bu itibarla fiil, söz ile de işlenmiş olabilir. Bu suçun sözle de işlenebileceği mehaz kanunun gerekçesinde işaret olunrnuştur(20). Kaldı ki kanunumuz "herhangi bir suretle tezlil"den bahsetmektedir. Bazı yabancı kanunlarda ve eski İtalyan ceza kanununda ise suçun mutlaka tezlil edici bir fiille işlenebileceği kabul olunmuştur(21). Yargıtay bu suçun sözle de işleneceği içtihadındadır(23). Yazı, muayyen manaya gelebilen işaret, el hareketi maddi unsuru teşkil edebilir.
Fiilin işlendiği anda, maddi manada bayrağın mevcudiyeti dahi şart değildir. "Sanığın Türk Bayrağını kastederek esasen o bayrak kalkacak, yerine hacı bayrağı kabul edilecek tarzındaki sözlerin bayrağa hakaret suçu unsurlarının bulunmadığı gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesini yolsuz bulan" tebliğnameyi Temyiz mahkemesi reddetmiştir(24). Suçun "selbi fiil" ile de işlenmesi mümkündür(25). Yeterki bu fiil hakaret kasdından ileri gelsin. "Teşebbüs mümkündür"(26).
3038 sayılı kanunla tadilden evvel fiilin "herkesin görebileceği bir yerde" işlenmesi şart idi. Diğer bir deyimle suç "aleniyet şartı" na bağlanmıştı. Bu şartın aranmaması tatbikatı ifrata götürebilir. Kaldı ki Türklüğe hakarette aleniyetin şart olarak kanunda (TCK.159) tasrih edildiği görülmektedir. Diğer taraftan şu fikirde isabet vardır. Bu suç için aleniyet şart olmalıdır. Zira aleniyet olmaksızın milli hislerin rencide edildiği iddia edilemez(27). Eğer aleniyet mevcut değil ise, ceza takibinde sosyal fayda yoktur(28).
d) Suçun manevi unsuru: "Herhangi bir şekilde tezlil etmek" ibaresi belli bir psikolojik durumu somutlaştırmak anlamına gelir. Bu suç içirı "umumi kast" kafi değildir. "Hususi kast"a da ihtiyaç vardır(29). Fiilirı, neticelerinin bilerek ve istenerek işlenmiş olması, yani 45. maddedeki umumi kast kafi görülmemiştir(30) ve "hakaret saiki"nin de aranması lazımdır. Kanunun hususi kast araması doğrudur. Zira bayrağa hakaret niyeti olmayınca, milli hislerin rencide edilmesi de bahis konusu değildir(31). Çalmak maksadiyle "söküp kaldırmak" bayrağa hakaret sayılmaz. Tahsis ciheti değiştirilerek bez olarak kullanmada "bayrağı tezlil kasdı" görülmemiştir(32). Türk Bayrağının örneğini ihtiva eden herhangi bir eşya veya maddenin oturulacak veya basılacak yerlere serilmesi, konması, yayılması, bayrağın şerefi muhil bir tarzda örtü, perde ve bunlara benzer alalade ihtiyaçlar karşılığı olarak kullanılması memnudur(33). Fakat bu yasağa riayetsizlik, bayrağa hakaret saiki sabit olmadıkça 145.maddeye göre cezalandırılamaz.
Hakaret saikinin sübuta ermesi şarttır. Bazı hallerde maddi fiilirı veya sarfedilen sözlerin bu saiki pek açık ortaya koyması mümkündür. Fakat herhalde sanığın böyle bir saikle hareket etmediğini isbata hakkı vardır(34). Fiilin "başka bir kasda makrun olmayıp da bayrağı tezlil kastına matuf bulunduğu hakkındaki kesin delilleri gösterip etrafile izah ve münakaşa edilmeden" mahkumiyet kararı verilmesi(35) usulsüzdür." Tartışma sırasında söylenen "senin Cumhuriyetini, Türk Bayrağını, Türk Sancağını ... ederim" biçimirıdeki sözlerden dolayı hem Cumhuriyeti, hem de Türk bayrağını tahkir suçlarından TCK.nun 159 ve 145. maddelerine göre mahkumiyet hükmü kurulması doğrudur(36).
e) Suçun şiddet sebebi: Bu suçun "Türkiye"de işlenmesi şart değildir. Fakat bu "cürüm yabancı memlekette bir Türk tarafından işlenirse" ceza arttırılır (TCK.145, f.4). Kanunun bu suça verdiği cezaya "amme hizmetlerinden memnuiyet" cezasının da ilavesi doğru olurdu. Zira suçun mahiyeti ve bilhassa faildeki "saik" böyle bir neticeyi haklı kılar(37).
Yeni İtalyan ceza kanunu yabancı ülkede suçun vatandaş tarafından işlenmesi halini ayrı bir maddede (m.293) göstermiştir.
Suçun vatandaş tarafından yabancı ülkede işlenmiş olması şiddet sebebidir. Bu sebep karma niteliktedir. (Vatandaş ve yabancı ülke) karması bu sebep maddi sebeplerden (TCK.67) sayılır(38).
(1) De Ryckere (R.), La Leceration du drapeau national (Revue de droit penal et de criminologie, 1922, 4161).
(2) bk. De Ryckere (R.), s.g. makale, s. 520; N.De I'outrage aux objects ou symbols d'un culte, Reuve de droit belge, I, ss. 353 (De Ryckere'den naklen, Rev. De dr. Pe. Et de crim. 1922, s. 520).
(3) Bu hususta bk. De Ryckere (R.), s.g. makale, s.526.
(4) bk. Yeni İtaIyan CK. 292: gerekçe: Manzini, IV.s. 534, nt. 1.
(5) Outrages envers le drapeau, Lion vilIe (Fe'lix), Revue penitentiaire et de droit penal, 1922, s. 266; Bu hususta bk. De Reyckere (s.g.makale), s. 418.
(6) bk. Plorian, s. 290.
(7) Logoz, m. 270, n. I; Bayrağa saygı mefhumu için bk. Türk Bayrağı Kanunu Hükümet gerekçesi (29.2.1936), Tutanak derg. Devre V, cılt 11, ilave n.170).
(8) 2994 sayılı K. (RG. 5 Haziran 1936, n. 3322); bk. Türk Bayrağı Nizamnamesi n. 7175 (RG. 17.9.1937), n. 3611).
(9) Aynı mahiyette, Crivellari, m. 115, n. 116.
(10) Manzini; IV, n. 1138,
(11) 1 CD. 25.4.1950, e. 1502, k. 1086 Alay sancakları için bk. Türk Bayrağı K. 7.
(12) CGK. 21.2.1953, 567/77, YKD. 983/5, s. 757.
(13) 4. CD. 19.1.1983, 7707/54, YKD.983/4, s. 611.
(14) 2. CD. 16.6.1982,4487/4112, YKD. 982/9, s.1334.
(15) Türk Bayrağı K.1.
(16) 4. CD. 25.5.1956, E. 1881, K. 7728.
(17) bk. Florian, s. 291; Crivellari, m. 115, n. 116.
(18) bk. İsviçre CK. 270; Logoz, m. 270, n. 2.
(19) Contieri E. Bandiera, Enciclopedia del diritto, V (Mi1ano 1959), s. 4.
(20) bk. Manzini, IV, s. 544, nt. 4.
(21) İsviçre CK. 270; bk. Logoz, m. 270, n. 3; eski İtalyan CK. 115; bk. Majno, m. 115, n. 60, Crivaellari, m. 115.
(23) 4. CD. 11.3.1953, E. 1401, K. 2603.
(24) 4. CD. 11.3.1953, E. 1401, K. 2603.
(25) Brasiello, s. 50.
(26) Contieri, s. 92.
(27) Crivellari, m. 115; Majno, m. 115, n. 670; bk. Brasiello, s. 50; kşz. Pessina, 11, s. 99.
(28) De Ryckere (R.), s.g.maka1e, s. 524.
(29) Majno, m. 115, n. 670.
(30) bk. Crivellari, n. 115, n. 119.
(31) Plorian, s. 292; De Ryckere R., s.g. makale, s. 527.
(32) 4. CD. 30.12.1951, s. 10398, k. 12856.
(33) Türk Bayrağı Tüzüğü (RG. 7.3.1985, m. 18697).
(34) bk. Crivellari, m. 115, n. 119.
(35) 4. CD. 17.3.1956, s. 3515, k. 3357.
(36) 9. CD. 4.2.1982, 449/531, YKD. 982/4, s. 597.
(37) bk. De Ryckere (R.), s.g. makale s. 524.
(38) Contieri, s. 43.