Mithatpaşa Cad. No:66/6 Tel: 0312-419 38 65 Fax: 0312-419 76 25
Galata Kulesi, Bizans döneminde Galata bölgesine yerleşen Cenovalılar tarafından 1348 de yaptırılmıştır. Bizans kaynaklarında Kule'nin adı Büyük Burç, Cenova kaynaklarında ise İsa Kulesi olarak geçer. Bu Kule 16. Yüzyılda Kasımpaşa tersanesinde çalıştırılan tutsakların zindanıydı. 17. Yüzyılda Hezarfen Ahmet Çelebi kendi yaptığı kanatlarla Bu Kuleden Üsküdar'a uçmuştur.18. yüzyıl başlarında ise yangın kulesi olarak kullanılmıştır. Aynı yüzyılın sonlarında tümüyle yandıktan sonra üstten 2 metre kadar bir kısmı yıkılarak üzerine dışarı çıkıntılı pencereli bir kat eklenmiş ve üzeri külahla örtülmüştür. 19. Yüzyıl sonlarında fırtınadan etkilenince sekiz köşeli iki kat ilave edilerek günümüze kadar bu haliyle ulaşan yapı turistik tesis olarak kullanılmaktadır. Külahıyla birlikte boyu 62.60 m. yüksekliğindedir. İçeri girildiğinde belli bir kata kadar asansörle çıkıldıktan sonra üst kata dar bir merdivenle çıkılmaktadır. Çıkıntılı dar bir balkonun bulunduğu üst kat kafe olarak kullanılmakta ve balkondan İstanbul 360 derece seyredilebilmektedir.
Kule İstanbul'un Avrupa Yakasında, Karaköy, Tepebaşı ve Tophaneyi kapsayan bölümünde yer almaktadır. Bu bölge eski çağda önemli bir yerleşim merkezi olup surlarla çevrilmiştir. Ticaret merkezi olarak gelişen bölge Bizans kaynaklarında ve fermanlarda GALATA olarak geçer. Özel bir anlaşmayla kendilerine tanınan ayrıcalıklardan yararlanarak bu bölgeye yerleşmeye başlayan Cenovalılar orta çağ sonlarında Pera adıyla önemli siyasal rol oynamış ve boğazlar ticaretine egemen olmuşlardır. Osmanlı döneminde Galata, her yıl değişen Voyvodalık halinde yönetilmiştir. Fetih'den sonra Türkleştirme çabalarına karşılık bu kesim kozmopolit (Rum, Ermeni, Musevi) bir yerleşim yeri olma özelliğini günümüze kadar sürdürmüştür. Galata'daki Osmanlı öncesi anıtların en önemlisi "Galata Kulesi" dir. 16. Yüzyılda onarılan buradaki surlar yıkılmaya başlayınca 19. Yüzyılda tamamen ortadan kaldırılmıştır.