Vakıf Hakkında
Faruk Erem
Hümanist Dergi
Yapılar- Nevin Erem
Hukukun Üstünlüğü
Faruk Erem'in Gazete Arşivinden
Çaresiz (Şiir)
Faaliyetlerimiz
Mezar Taşları
Savaş ve Suçluluk
Yedi Harika
Divriği Külliyesi
Sütlaç
Sağlık Köşesi
Geceler (Şiir)

Bir Fotoğraf
Bir Fotoğraf

Mahalli Kıyafet

Haberler
Gezelim-Görelim
Bize Yazın

Sivas ilimize 3-3.5 saatlik mesafede de bulunan ve adını demir madenleri ile duyurmuş olan Divriği ilçesi şehre gelenleri zaman tünelinden geçirip geçmişe götürmektedir. İçinde bulunduğumuz çağın çağdaş görünümü ile bağdaşmayan görüntüsü ile geçmişte yaşayan Divriği için zaman sanki hiç geçmemiş. Gerek demir madenleri gerekse Unesco'nun Dünya Kültür Mirası listesine giren ve korumaya alınan Divriği Ulu Camii bölgenin kalkınmasına (turizm açısından) yetecek nitelikte olmasına rağmen on bini aşkın nüfusu ile Divriği ilçesi kurulduğu dönemden bu yana en ufak bir gelişme" göstermemiştir.


Divriği Ulu Caminin Diğer Kapısı




Ulu Caminin İçi





Ulu Caminin kapısında bulunan motifler





Ön tarafta dönen küçük sütun bulunduğu ön kapı (Divriği Ulu Camii)









Mengücüklü sanatı, mimari plan ve süsleme açısından bölgesel unsurlarla Selçuklu geleneğinin sentezidir. Divriği külliyesi dünyada eşi benzeri olmayan bir yapıdır. Yapıldığı dönemden bu yana restorasyon geçirmeyen camii ve darüşşifası ilk günkü orijinalliğini korumakta olup Unesco tarafından dünya kültür mirası listesine alınan ilk eserlerden biridir. Dünyada tek olan bu eşsiz eserin restorasyon ve çevre düzenleme çalışmalarının başlatılması için girişimlerde bulunulduğu Kültür Bakanlığı yetkililerince tarafımıza bildirilmiştir.

Tarihte adından pek fazla bahsedilmeyen Mengücüklüler, yukan Fırat havzasında kurulmuş bir beyliktir. Bu beyliğin adını günümüzde duyuran Erzincan, Divriği yöresinde yapılmış mimari eserler ve bunların zengin taş işçiliğidir. Bunlardan günümüze kalanların içinde en ünlüsü Mengücüklü Ahmet Şah ile eşi Turan Hatun'un 1228 yılında yaptırdığı Divriği Ulu Camii ve Darüşşifasıdır. Anadolu Selçuklu mimarisinin özgün şekli ve değişik süslemeleriyle ayn bir yere sahip olan bu eser için yabancılar "Anadolu Elhamrası' deyimini kullanırlar. Divriği Ulu camii ve Darüşşifasından oluşan külliyede her iki eser de dikdörtgen planlı olup eksenleri birbirine diktir. Külliyenin iç bölümü ortaçağ atmosferini yansıtır. Külliyenin en etkileyici kısımları dört büyük taç kapısıdır. Bir ortaçağ toplumunun mimari başarısını sadece bölgede değil dünyada zirveye çıkaran Divriği Ulu camii ve Darüşşifasıdır. Döneminin tüm sanatsal özelliklerini yansıtan bu eşsiz eser taş işçiliğinin zirvesini oluşturur.

1280 metrekarelik bir alanı kaplayan, kuzey, doğu ve batı yönünde yer alan üç ayrı kapıdan girilen camii kuzeydeki girişe göre uzunlamasına bir yapıdır. Aynı çağda yapılan hiçbir esere benzemeyen sanatsal anlatım tarzı dış cephelerde özellikle de kapılarda kendini belli eder. Çeşitli bitki motifleri ile geometrik desenlerin yer aldığı kapıların her biri değişik bir teknikle yapılmıştır. Ön kapının üzerinde bulunan küçük döner sütunun, yapının sağlamlığının ve tabana tam olarak oturmuş olduğunun göstergesi olarak döndüğü ancak bugün geçirilmiş olan deprem nedeniyle dönmediği yetkililerce bildirilmiştir. Camiin içine girildiğinde mihrap bölümünde değişik anlamları olan şekiller görülmektedir. Bunların içinde en dikkat çekici olanı ters dönmüş kalp şekilleridir. Bunların tevazu anlamına gelen farklı açıklamaları yapılmaktadır. Ayrıca camiin içerisinde hayret uyandıran bir akustik vardır. Yüz mihraba dönük olarak normal sesle okunan bir dua en önden nasıl duyuluyorsa en arkadan da aynı şekilde duyulmaktadır.



Ulu Caminin kapısında bulunan yatay şekiller


Ulu Caminin kapısından bir motif

Mithatpaşa Cad. No:66/6      Tel: 0312-419 38 65      Fax: 0312-419 76 25