Doğanın ve ağaçların hayatımızın her alanında vazgeçilmezlerimizin
arasında olduğunu hatırlatan konularımızın yer aldığı 9. yılımızın
ilkbahar sayısında hepinizi sevgi ile selômlıyorum. Bu sayımızda
yıl içinde yaptığımız faaliyetlerin yanı sıra yaşadığımız dünyanın
ve doğanın hayat kaynağımiz olduğunun farkına varabilmemiz için gerekli olan
konuları gündeme getirmek istedik.
Hepimizin bildiği gibi insan hayatı doğada, ormanlarda başlar. Taş devrinden
bu yana insanoğlu doğayla iç içedir. İlk dönemlerde mağaralarda yaşamlarını
sürdürsefer de daha sonraları ağaç dalları, sazlıklar ve otlarla kendilerine kulübeler yaparak ilk barınaklarını kurmuşlardır. Zamanla eveşyaları gibi av silah-
larını da (sopa, ok, yay vb.) ağaçlardan temin etmeye başlamışlar ve bu arada
hayvanlarla beslenmenin yanı sıra bitkilerden ve ağaçlardan topladıkları meyveler ve otlar ile de karınlarını doyurmuşlardır. Aslında o zamandan bu zamana ih-
tiyaçlar açısından pek fazla bir şey değişmemiş sadece teknoloji devreye girmiştir. Kullanılan malzemeler (beton, demir, metal, petrol türevleri) değişse de ağa-
ca ve ahşaba olan ihtiyaç hiç değişmemiş, aksine kullanılan çeşitli malzemelerle
daha da çekici ve dekoratif hale getirilmiştir. Gerek beslenmemiz, gerek kullanım
eşyalarımiz gerekse soluduğumuz havanın temizliği bakımından yaşamsal değer
taşıyan ağaçlar ve ormanların kökleriyle de toprakları doğal afetlere karşı koruduğu bilinen bir gerçektir.
Bu nedenle aldığımız nefes kadar önemli olan ağaçları ve ormanları dünyanın
geleceği için korumamız gerekmektedir. Üstünde rengarenk çiçeklerin bulunduğu,
ctvıl ctvıl öten kuşların konduğu, gölgesinde seriniediğimiz ağaçlar ve altında çeşitli bitki örtüsünün bulunduğu ormanlar doğanın insanoğluna bir armağanıdır.
Meyvesinden, odunundan, dallarından, yapraklarından ve köklerinden faydalandığımiz ağaçların hiçbir nedenle yok edilmemesi ve korunması gerekmektedir. İk-
lim üzerindeki etkileri ve atmosfer gazlarının dengesi bakımından hayati önem taşıyan ağaçların ve ormanlarımızın. varlığı yaşamımızın vazgeçilmez şartıdır.
Nevin EREM
|