Vakıf Hakkında
Faruk Erem
Hümanist Dergi
Ormanlar ve Doğal Bitki Örtüsü Ağaçlar

CEZANIN ÇEKİLMESİ ve TEKERRÜR

Faruk Erem'in Gazete Arşivinden

Diş Buğdayı (HEDİK)

Şiir "YAŞAMAK"

Faaliyetlerimiz

Sağlık Köşesi "GÜNEŞ"

Afrika Savanalarında Yaşam

Ahşap İşçiliği

Çay Saatinin Değişmeyen Tatlısı "KEK"

Ağaçlar

YIĞINLAR (ŞEKİLSİZ TOPLULUKLAR)

Nevruz

Arka Kapak

Ön Kapak İçi

Arka Kapak İçi

Haberler
Gezelim Tanıyalım
Bize Yazın
Prof. Faruk EREM:
"BİR ÜLKEDE BİR MASUM İNSAN CEZALANIRSA O ÜLKEDE HERKES SUÇLUDUR"


Türkiye Barolar Birliği Başkanı Profesör Faruk. Erem, yeni adli yıl nedeniyle, dün Ankara Adalet Sarayında düzenlenen bir toplantıda konuşmuş ve "Adalet kavramının karşılığı olan anlamı" tahlil ederek, "Bir ülkede bir tek masum insan cezalandırılmış ise o ülkede herkes suçludur" demiştir.

Prof. Dr. Erem'in konuşması özetle şöyledir:

"Çağlar boyu toplumumuzun övündüğü Türk adaletini, bugün de sarsıntısız sürdürebilmek sorumluluğu içinde yeni bir adalet yılına giriyoruz. Bu sorumlulukta, eşit paylara sahip hakim, savcı, avukat olarak, görev bilincini yitirmemekte kararlıyız.

"Bir ülkede bir tek masum kişi cezalandırılmış ise o ülkede herkes suçludur" deyimi, özellikle adalet dağıtımında görevlilere hitap eder. Bu nedenle, adaletin gerektirdiği sorum, birbirimizi, içtenlikle bezenmiş, karşılıklı denetlemeyi de haklı kılmaktadır.

Bundan doğacak ilk sonuç, tasada, kıvançta ve sorumda ortak kişilerin tam bir dayanışmaya ulaşabilecekleridir. Genel inançlarımız ne olursa olsun, hakim, savcı, avukat olarak özellikle, belli bir "asgari müşterek" de birleşecek yetenekteyiz. Bu bağlayıcı, birleştirici ölçü "hukukun üstünlüğü"ne inanmış olmaktır.

"Merhamet" adalet değildir. "Merhametli hakim" makbul sayılmamalıdır. Fakat "İnsaflı hakim"in adalete yaklaşabilmek olanağı çok daha fazladır. "Kanun" adalet hizmetinde sadece bir araçtır. Gerçek adalet hakim, savcı ve avukatın emek birleşimindedir.

Adalet, insan toplumunun ayrıcalığıdır. Fakat bu ayrıcalık toplumdan gelmez. Fert olarak "insan haysiyeti"ne saygı, adaletin esaslarındandır, başta gelenlerindendir. "İnsan haysiyeti" fertlere göre değişen bir kavram sayılamaz, bu kavram insanlığa aittir. Toplumun nefret ettiği kimse için dahi bu haysiyet kabulolunur. Zira bunu reddetmek insanlığa karşı bir davranış olurdu. İnsan haysiyeti ölçülemez, paylara bölünemez.

Adalet "peşin hüküm"lerden uzak kalmalıdır, bunlar arasında en sakıncalı olan "kolektif peşin hükümler"dir. Mahkeme hükmü, peşin hükmün tescili demek değildir. Araştırmak ve doğruyu bulmak gayreti sonunda verilen hükme "mahkeme hükmü" denir.

Adalet aynı zamanda siyasal bir meziyettir. Başka bir deyimle siyasal kuvveti, kaba kuvvetten ayıran özelliklerin başında adil olmak gelir. "Siyasal adalet" teriminin ise birbirine zıt iki sözcükten kurulu bir terim olduğu açıktır.

"Adalet olmazsa toplum dağılır" inancı usulün devamlılığını izah eder. Sürekli olmayan, her olayda elde edileceği kesin surette bilinmeyen adalet, yokluğuna eşittir. Adaletin bazen olmaması, toplumda hiç olmadığı kanısına döner. Her şeyin sonunda adil bir mahkemenin bulunabileceği toplumda en büyük "emniyet" duygusunu sağlar. Bu bakımdan adalete güven" toplumu tutan bağların başında gelir.

Yakın tarihte ve çağımızda bazı ülkelerde itibar görmüş, "zorba hukuk" anlaşılır kavramlardan sayılmaz, kendinden maskeli hukuka, her göründüğünde karşı koymak gerek. Bunda özenecek hiçbir şey yoktur. Adaleti ancak mükemmel bir yargılama usulü, kusursuz bir uygulama haklı gösterebilir. Hakim, savcı, avukat olarak sorumluluğumuzun ağırlığı bellidir.

Hak, haktan fazla bir şey sayılmaz. Haksızlık ise haksızlıktan çok fazla bir şeydir. Bunun sakıncalarını, ancak, yargılama görevirıin ruhunu sezmiş, hakim, savcı ve avukat giderebilir.

Hukuk, gerçek görevine ihanet etmemelidir. Kandırma aracı hukuk olunca, kandırılan insanın gücü kırılır. Toplum umudunu böyle yitirir. Unutmamalı: Adalette insanlığın geçtiği yolun dönüşü yoktur. Tersine çabalar ömürsüzdür.

Gerçek adaletin bulunduğu yerde halkın en kötü bir hükümete tahammül ettiği görülmüştür. Yürütme kuvvetinin işleyişinde az veya çok kusur bulunabilir. Fakat adalet sosyal yapıyı sağlıkta tutar. Bir memlekette adalet, kudretini ve onurunu kaybederse sosyal bağ da kopar."
Mithatpaşa Cad. No:66/6      Tel: 0312-419 38 65      Fax: 0312-419 76 25