Güneşin sağlığımız üzerindeki etkileri tartışılmaz. Çok eskiden bildiğimiz bir atasözü bunu doğrulamaktadır: "Güneş girmeyen eve doktor girer." Kemiklerimizin güçlü ve sağlıklı olması için güneşin etkisi birinci koşuldur. Yaz dönemlerinde vücudumuzun açıkta kalan kısımlarının belli
bir süre güneşte bırakılmasının "D" vitamini için gerekli olduğu yetkililerce bildirilmektedir. Son zamanlarda atmosfer gazlarının dengesinin bozulduğu söylense de güneş ışınarının dik gelmediği zamanlarda güneşlenmenin yararı inkar edilemez.
Güneşin sadece bedenimiz üzerinde değil ruhsal durumumuz ve psikolojimiz üzerinde de olumlu etkileri bulunmaktadır. Yazın insanların daha canlı daha hareketli ve mutlu olmalarının nedeni güneştir. Yeterince güneş alamayan kuzey yarıküre ülkelerinin çoğunda hava puslu ve kapalıdır. Bu da insanları olumsuz etkilemektedir. Ruhsal depresyon yaşayan kuzey ülkeleri insanları arasında intiharın yaygın olmasının nedeni yeterli güneş alamamalarıdır. Nitekim bu ülkelerde nüfus yoğunluğunun gayet az olması insanların buralarda yaşamak istemediklerinin açık bir göstergesidir. Güneşten yeterince faydalanan orta güney yarı küre insanları daha kalabalık, neşeli ve canlıdırlar.