İlkçağlardan bu yana topraklarımızda yaşanmış kültür ve tarih katmanlarının geleceğimize ışık tutacağı düşüncesiyle çeşitli buluntuların yer aldığı sonbahar sayımızın konularına geçmeden önce hepinizi sevgi ile selamlıyorum. Sezonun ikinci yarısında yaptığımız faaliyetlerden haberdar olmanızı sağlamak amacıyla konu başlıklarını kısaca hatırlattıktan sonra yer altı kültür zenginliklerimizden bahsetmeyi uygun bulduk.
Kavimlerin göç yolu üzerinde bulunan Anadolu tarih boyunca pek çok devlete ev sahipliği yapmış ve çeşitli dönemlerde yapılan arkeolojik kazılar değişik kültür katmanlarının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Dönem dönem yaşanmış uygarlıkları ortaya çıkaran bu kazılar geçmiş kültürlerin izlerini ve sanatsal çalışmalarını bize göstermektedir. Bu bir yeraltı şehri olabildiği gibi bir heykel, bir lahit ya da bir eşya olabilmektedir.
Eski şehir kalıntılarında görülen yer seramikleri ve duvar süsleri ile çiniler ve çini eşyalar bize o dönemin ulaştığı sanat seviyesi hakkında bilgi vermektedir. Çiniden başka duvar süsü olarak kullanılan kabartmalar ve taş resimlerde farklı dönemlerdeki yaşam koşulları ve hayat tarzı ile ilgili bilgi edinmemizi sağlamaktadır. Bazı konularda yazı yerine kullanılan resim ve yüksek kabartmalar bir ifade tarzı olarak benimsenmiştir. Yazıya göre daha kalıcı olan bu taş resimler ve heykeller zamanımıza kadar bozulmadan kalabilmiştir.
Tarih bilincinin önemli ölçüde geliştiği günümüzde her devlet kendi ülkesindeki arkeolojik buluntulara gereken değeri vermesini öğrenmiş ve en ufak bir çalıntıya dahi izin vermeyerek tarihsel varlığını korumaya almıştır. Bu nedenle tarihi varlıkların korunması konusu toplumun her kesiminde hatta her ferdine bu sorumluluğu yüklemektedir.
Nevin EREM
|