Görülüyor ki hücre sisteminin lehinde ve aleyhindeki düşüncelerin hepsinde gerçek payı mevcuttur. Fakat bizce hücrenin infazın başlangıç devresi olarak korunması gerekir. Çünkü hücrenin iyi veya kötü etkileri ne olursa olsun, şurası muhakkaktır ki, mahpus cezaevine girdiği zamankinden daha kötü ruhlu olarak topluma iade edilmez. Hücre ıslah edemezse bile, bozmaz. Bu sebeple "kademeli serbesti sisteminin ilk basamağı olarak hücreye ihtiyaç vardır. Hücrede suçlu, cezanın şiddeti ile karşı karşıya gelir. İlk ruhi buhran böylece başlar, ıslah bakımından bu "psikolojik darbeye" ihtiyaç vardır.
Kademeli Serbesti Sistemi:
Bu sistem mutlak bir hücre rejiminden başlayarak, yavaş yavaş genişleyen ve çoğunlukla "Şartla Salıverme" ile neticelenen bir infaz sistemidir. Mutlak hücreden sonra gündüzleri birlikte çalışma, mektuplaşma, ziyaretçi kabulü, işten sağlanan paradan daha geniş ölçüde tasarruf hakkı, nihayet "Müşterek Hapis" cezaevinden dışarıya kısa izinle çıkabilme, şartla salıverilme, son safha olarak da kesin tahliye ile bu sistem sona erer. Her memlekette kademeli serbesti sisteminin takip ettiği seyir ve kesin tahliyeye kadar geçilecek safhalar başka başkadır. Aralarında müşterek olan, serbestinin kademeli bir seyir ile genişlemesidir. Adalet psikolojisi bakımından kademeli serbesti sistemini en mükemmel sistem olarak kabul etmekteyiz. Mutlak bir hücrede cezanın bütün ağırlığı altında ruhen sarsılan mahpusun iç değişikliğine uygun olarak yavaş yavaş serbestiye ulaşmasında tatbiki fayda çok büyüktür.
Kanunumuzun kabul ettiği kademeli serbesti sistemini mahpus psikolojisine bir noktadan uygun, diğer bir noktadan aykırı buluyoruz:
Sistemin işleyişinde ana şart "iyi hal"dir. Bu sebeple suçlunun ruhen ıslahının takip ettiği seyir ile infaz bölümleri arasında bir ilişki yaratmak normal bir düşüncedir. Kesinlikle psikolojik bir hadise olan iyi halin, doğru tespit edilmemesi, bu duruma dayanan bütün sistemin yanlış netice vermesi ile sonuçlanabilir. Bu sebeple iyi hali tespit edeceklerin, mahpus psikolojisini bilmeleri ve mahpusların bir an evvel tahliyelerini elde etmek için yalancı bir ıslahı nefis göstermelerine aldanmamaları gerekir. İyi halin nasıl tespit edileceği TCK. unda ceza ve tevkifevleri tüzüğünde gösterilmiştir. İyi hal mahpusun "Müessesedeki genel hal ve vaziyeti, okulda ve iş sahasındaki çalışma derecesi ve gösterdiği gelişme gözönüne alınarak" tespit olunur. Görülüyorki ceza ve tevkifevleri tüzüğü suçlunun müessesedeki genel hal ve vaziyetinin gözönünde tutulacağını bildirmekle mahpusun bütün hareketlerinin gözlem altında bulundurulmasını istemektedir. Mahpusun dışarıdan aldığı iyi veya fena haberler karşısındaki psikolojik tepkileri, cezaevinde meydana gelen herhangi bir vak'a karşısında gösterdiği teessür veya hissizlik, dışarı ile bağlantısını temin eden mektuplaşma ve ziyaretçilerle konuşmasında elde edilen izlenim gözönünde tutulacaktır.
İyi hal kavramı ile mahpusun okul ve iş sahasındaki çalışma derecesi ve gösterdiği ilerleme arasında bir bağlantı aranmalıdır. Her ne kadar bir ruh değişmesi, karakterde az çok değişmeden ibaret olan iyi hal veya ıslahı nefis dediğimiz kavram ile okul ve atölye mesaisi arasında tam bir ilişki bulunmayacağı akla gelirse de okuma-yazma ve hayatmı kazanmağa yetecek kadar bir sanat öğrenmenin insanları, suç işlemekten genellikle menedebilecek hususlar olduğu gözönünde tutulursa bu görüşün makül ve haklı olduğu neticesine varılır. Diğer taraftan çalışmanın terbiyevi bir niteliği, ıslah edici bir özelliği mevcut olduğunu da unutmamak gerekir.
İyi halin incelenmesinde ve tespitinde bazı suçlular üzerinde özellikle durmak lazımdır: İyi hal kavramının takdirinde suçlunun karakteri, özellikle işlemiş olduğu suç ile şahsiyeti arasındaki bağ gözönünde tutulmalıdır. Bazı suçlular daha cezaevine ilk girdikleri zaman iyi hal sahibi addedilebilecek durumdadırlar. Fakat ruh kötülükleri belirli bir sahada yoğunluk kazanmıştır. Cinsi suçlardan hüküm giymiş bazı suçlularda olduğu gibi.
Kanunumuzun kabul ettiği infaz sisteminin iyi hal ile ilişkisi bu suretle açıklandıktan sonra sakıncalı ve psikolojik bakımdan izahı mümkün olmayan yönünü inceleyelim:
Kanunumuzun infaz sistemi uygulamada karışık hesap işlemlerine meydan vermekte ve bu suretle psikolojik değişmelere uygun olması gereken kademeli serbesti sistemi rakamların kesinliğine dönüşmektedir.