Vakıf Hakkında
Faruk Erem
Hümanist Dergi
Evcil Hayvanlarımız

Cezanın Çekilmesi ve Tekerrür

Başefendi

İki Dakika

At

Arkeolojik Kazılar

Faaliyetlerimiz

Ceza İnfaz İlminin Doğuşu

Sağlık Köşesi

Mozaik Sanatı

Gayzer

Havuç Çorbası

Ön Kapak İçi

Arka Kapak İçi

Arka Kapak


Haberler
Gezelim Tanıyalım
Bize Yazın
Mithatpaşa Cad. No:66/6      Tel: 0312-419 38 65      Fax: 0312-419 76 25
                arih boyunca insanlara yardımcı olan çok çeşitli işlerde kullanılan atlar yabani atların evcilleştirilmesiyle elde edilmiştir. Evcil at ırklarının atası sayılan atların bugün de var olan yabani türlerinden biri eskiden Orta Asya steplerinde yaygın olan Asya yaban atıdır. Küçük cüsseli olan bu hayvan bugün Moğolistan'ın batısında görülmektedir.
 T
    Atlar kullanılışlarının özelliklerine ve gövdelerine göre iki gruba ayrılmaktadır. Birincisi ağır at ırklarıdır. Ağır gövdeli ağır mizaçlı iyi huylu çeki hayvanlarıdır. Bunlara batı atları da denir. Sıcak kanlı at ırkları ise küçük gövdeli çevik mizaçlı çok hareketli binek atlarıdır. Bunlara doğu atları da denir. Arap atları, saf kan İngiliz atları bunlardandır. Bir de küçük boylu midilliler vardır. İzlanda ve Korsika atları bunlardandır. Günümüzde motorlu taşıtların artmasıyla çeki hayvanı olarak kullanılan atların yetiştiriciliği kalmamıştır. Sadece yarış ve atlama atlarının yetiştiriciliğine önem verilmektedir.
    Türk destan ve halk hikâyelerinde ise at kahramanın en önemli yardımcısıdır. Atın doğuşu, yetişmesi kahramanla birlikte katıldığı serüvenler zengin motifler oluşturur. Atların gökten, göl ya da denizden çıkıp geldiklerini uçtuklarını su üzerinde koştuklarını anlatan efsaneler vardır.

    Dede Korkut kitabındaki kahramanlardan Bamsı Beyrek'in atı denizden doğmuş boz aygırdır. Köroğlu'nun kır atı da deniz köpüğünden oluşmuş daha sonra da abı-hayat içmiştir. Hızır'ın kanatlı atı Boz at da sahibi gibi ölümsüzdür. Atlar sahiplerinin başı sıkışınca dile gelip onlara öğüt vererek yol gösterir. Kırat rüzgar gibi uçar gücü kuvveti kadar kurnazlıklarıyla da Köroğlu'nun düşmanlarını alt etmesini sağlar. Atlar sahiplerinin yasını tutar. Köroğlu ölünce Kır at kırk gün yem yemez.
    Atlarla ilgili atasözleri de vardır. Arap atın yanında duran ya huyundan ya suyundan, at sahibine göre kişner, yörük atı kendi yemini arttırır. v.b. Necip Fazıl Kısakürek ata senfoni yapıtında at sevgisini dile getirir.

    Atlar tarih öncesi çağlardan beri sanatın konusu olmuştur. En büyük at ressamları arasında İtalyan ve Fransız ressamları saymak gerekir. Bu arada savaş, av ve yarış sahneleri ressamları da unutulmamalıdır. At kabartmaları ve heykelleri de ünlü sanatçılar tarafından sıkça yapılmıştır.
    Çin sanatında at teması çoğunlukla küçük heykelcikler biçiminde işlenmiştir. Orta Asya resminde sık sık ata rastlanır, Orta çağda at tasvirlerine çoğunlukla minyatürlerde fildişi çerçevelerde turnuvaları konu alan fresk ve duvar halılarında rastlanmaktadır. Orta Çağ simgesel düşüncesine göre Atla Aslanın mücadelesi soyluluğun kaba güçle mücadelesi anlamına geliyordu.

    Atın evcilleştirilmesi (köpek, koyun, keçi, domuz) öteki hayvanlardan çok daha sonra olmuştur. Atın ekonomik etkinliği Avrupa'daki istilâlardan sonra hızla gelişmiştir. Batı Avrupa'da ise orta çağa kadar ata sahip olmak ya da at binmek onu savaşlarda ve oyunlarda kullanmak aristokrat sövalye sınıfının tekelindeydi.

    Tarımda ve taşımacılıkta atın kullanımı makineleşmeyle birlikte çok azalmıştır.