Bugünkü infaz sisteminin psikolojik bakımdan tenkidi:
Bugün her memlekette yeni bir infaz sistemine doğru bir gelişim görülmektedir. Daha geniş, ışığı ve havası bol, ıslâh vasıtaları daha çeşitli cezaevleri kurulmaktadır. Hattâ denilebilir ki, cezaevlerinin inşâ şekilleri gün geçtikçe daha mükemmelleşmektedir. Fakat bütün bunlara rağmen bugünkü infaz sistemine karşı çok kuvvetli bir tenkit yapılabilir. Ceza infazı ilmi "Hapishanelere çamurlu zemin yerine parkeli döşeme yaptı, hücrelere kanalizasyon ve su boruları getirdi. Ve hapishane rejimi denilen iç düzeni koydu, ancak yeni olan bu ilim; bu ruhsuz evlere ruh sokamadı". Suçlu çok kötü olabilir. İnfazda bunu düşünmemeli. Zira, dünyaya insan olarak gelmenin bir anlamı vardır.
Mahkûma insana yakışır bir yaşama şartını temin etmek, asırlarca süren bir emeğin sonucu olmuştur. Fakat yalnız bunun yeterli olduğuna inanmak zordur. En mükemmel ve bütün ihtiyaçları karşılayan bir cezaevinde yaşasa bile eğer ruhu üzerinde işlenmezse mahpus cezaevine girdiğinden hiç farksız, belki de ruhen daha bozulmuş olarak çıkar. Suçluyu ıslâh etmek, onun psikolojisini tanımakla mümkündür. Islâh psikolojiye dayanan bir usuldür. Cezanın mutlak suretle şahsa uydurulması gerektiğine göre mahpusu tanımak mecburiyeti vardır. "Bazı hapishanelerin suçlular üzerinde yaptığı etki su üstünde vapurun "bıraktığı iz kadar zayıf, bazılarında ise ağır yüklü bir arabanın çamurlu yolda bıraktığı iz kadar derindir"
Hapishane duvarları içinde ruhen kaybolmuş, bozulmuş insanlardan oluşan bir topluluğun kendine has bir özelliği olacaktır. Cezaevinde geçen ilk günler, çevreye uyma, mahpusun kendi kendini dinlemesi, vicdan azabı, pişmanlık, zaman zaman gelip geçen ve bazen marazi bir şekilde yerleşen topluma karşı kin besleme duygusu, hapishane idaresi ile mahpuslar arasındaki ilişki, düşmanlık hissi, disiplin cezalarının doğurduğu tepki, ufak vakaların hapishane topluluğunu derinden derine sarsışı, cezaevlerinde ölümlerin doğurduğu kuvvetli heyecan, tahliye gününün yaklaşması, zaman zaman gelip geçen buhranlar, intihar vak'aları, sırf hapishanelerin doğurduğu psikozlar, dışarı ile olan ilişki, mektuplaşma, haber alamamak, çalışma ve daha birçok meselelerin ruhi bakımdan incelenmesi mahpusun psikolojisi bölümünde yeralacaktır.
Fakat hapishane psikolojisini sadece cezaevlerine giriş ve çıkış tarihleri arasındaki zamana, bu süre zarfında cereyan eden hadiselere dayandırmak doğru olamaz. Çünkü mahkûmları ıslâh edebilmek onları sadece cezaevinde iken değil hapishaneye girmeden evvel de tanımakla olabilecektir. Cezaevine girmeden önceki hayatını bilmedikleri suçluya, cezaevinde uygulanacak ıslâh rejimini seçmek ve tanzim etmek imkanına infazcılar sahip değildirler. Hatta sadece cezaevindeki yaşama, tavır ve hareket tarzı, suçlunun ruhi durumunu anlamağa yeterli değildir. Muntazam gözetim altında yaşamak zorunda kaldığı zaman çok sakin fakat üzerindeki baskı hafifleyince bambaşka hüviyetini belli eden suçlular pek çoktur.