I. Giriş
nayasamızın 21. maddesine göre “Herkes Bilim ve Sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir”.
Anayasada “Bilim” ve Sanat’ın aynı hükümde yer almaları, aynı güvenceye bağlanmaları bir rastlantımıdır? Kuşkusuz bilim ve sanat eş anlamlı değildir. Anayasalarda aynı hükümde yer almalarının belli bir anlamı vardır. Buna aşağıda değinilmiştir.
Demokratik Anayasalarda güvence altına alınan “sanat”ın “tanım”ı yapılmamış, “amaç”ı gösterilmemiştir. Sanatın resmi tanımı ve amacı saptanırsa bunun “sanat özgürlüğü”nü sınırlamayla sonuçlanacağı düşünülmüş olsa gerektir. Bu açıdan neyin sanat (bilim) sayılacağı konusunda “yargıcın takdir hakkı esasında “takdir sorumluluğu”dur. Bu alandaki gelişme gözönünde tutulmazsa bu hak isabetle kullanılamaz.
II. Hukukta Çağdaş Sanat Anlayışı
Bu gün hukuk açısından ulaşılan düzeye “sanat’ın Anayasalara geçiş çağı” diyebiliriz. Türk Anayasası bu çağa yabancı kalamazdı.
Anayasaya göre “sanat” nasıl bir güvence altındadır? Diğer bir deyimle sanat, Anayasa hukuku açısından incelenirse hangi sonuçlara varılabilir?
1) Ümanist doktrin : Anayasa sanat’ı, her şeyden evvel “özgürlük” olarak ele almıştır. 21. maddenin başlığı “Bilim ve sanat hürriyeti”dir. Böylece “insan’ın yaratıcılığı”na engel veya sınır getirilemeyeceği açıklanmıştır. Bu “ümanist doktrin” anlayışıdır (bk. Erem, Ümanist Doktrin Açısından Ceza Hukuku, Ankara, 1980).
Bu sınırsızlık da yalnız kişisel değil, sonuçta toplum faydası da görülmektedir (Leoni (C.), Arte nella costituzione italiana, Enciclopedia del diritto, III ,s. 96).
Anayasamız “sanat hürriyeti” başlığı altında kişinin nelere sahip olduğunu göstermek suretiyle bu özgürlüğü daha somutca belirtmek istemiş, kişinin “sanatı serbestce öğrenme, öğretme, açıklama, yayma, araştırma hakkı”na sahip olduğunu açıklamıştır.
2) Anayasalara geçiş olgusu : Sanat özgürlüğünün Anayasalarda yer alması Weimar Anayasası ile başlamış, zamanla diğer anayasalara 61 Anayasasıyla’da Anayasa hukukumuza geçmiştir.
Kuşkusuz Weimar Anayasasından evvel de bazı Anayasalarda dağınık ve duraksamalı hükümlere rastlanıyordu, Fakat sanat özgürlüğüne açıkca yer verilmesi Weimar Anayasası ile olmuştur.
Weimar Anayasasındaki hüküm (m. 142) şu idi : “Sanat, bilim ve bunların öğretimi serbesttir. Devlet bunları korur ve gelişmelerine katılır”. Weimar Anayasasının bu hükmü İtalyan Anayasası hazırlanırken örnek tutulmuş (bk. Leone, s. 97, nt. 5, Tutanak V, 3343. s. 98), İtalyan Anayasasındaki hüküm (m.33) Anayasamıza (m. 12) etkili olmuştur.
3) Rejim farkı : Anayasa güvencesi, değişik rejimlerde farklı anlayışta ele alınmıştır.